3 ay önce dünyayı etkisine alan ve son kale olan Türkiye’nin de listeye girmesiyle birlikte, virüsün sızmadığı tek bir ülke kalmayan Corona, kabus olmaya devam ediyor! Dünyada an itibariyle toplam vaka sayısı 120 bin’i geçti. 4 bin 500’e yakın insan, bu virüs sebebiyle can verdi ve ölümler her an devam ediyor. 119 farklı lokasyonda tespit edilen virüs, insanlığın başına bela oldu. İyi haberler de yok değil! 67 bin’ye yakın insan, yakalandığı bu virüsten kurtularak sağlığına kavuştu.
Komplo teorileri üretenler, dünyanın başının belada olduğunu işaret ederken, bilim adamları ise hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte virüsün gücünü kaybedeceğine yönelik açıklamalar yapıyor. Güya Haziran ayında vakaların düşüşe geçeceğini söylüyorlar.
Türkiye bu anlamda şanslı ülkelerin arasında yer alıyordu ki, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca kameralar karşısına geçerek, ilk vakanın tespit edildiğini açıkladı. Yurtdışı ulaşımı noktasında önemli kararlar alan Sağlık Bakanlığı, bu karar ve uygulamalarıyla dünyanın takdirini kazandı. Öyle ki, olası karşılaşma bu sayede gecikti.
Şimdi o bela ile karşı karşıyayız! Corona ya da Korona virüsü, selam verdiği ülkelerde yüzlerce can almadan rahat etmiyor. Corona Live adı altında yayın yapan ve Dünya Sağlık Örgütünün kontrolü altında bulunan bir Youtube kanalı, borsa ekranı gibi anlık vakaları dünyaya duyuruyor.
Dünyanın tamamına yayılan virüsle ilgili yapılması gerekenler, alınması gereken önlemler, Sağlık Bakanlığı tarafından görsel ve yazılı şekilde duyuruluyor. Özellikle biz Türklerin en çok sevdiği karşılaşma şekilleri olan kucaklaşma ve tokalaşma konusunda ciddi uyarılar var. Ellerin sürekli yıkanması ilk uyarı! En az 20 saniye boyunca sabunla ellerin yıkanması ve bunun gün içerisinde defalarca tekrarlanması gerekiyor.
Toplu taşıma araçlarını kullananların, biraz daha fazla dikkat etmesi gerekiyor. Samsun’da pozitif sonuçlanmış bir vakanın olmadığını biliyoruz. İnşallah da böyle bir vaka yaşanmadan, virüse karşı kesin bir çözüm bulunur. Ancak o zamana kadar fazlasıyla dikkat etmemiz şart. Bu hem kendi sağlığımız açısından hem de vatandaşlık görevi açısından, dikkatli olmak gerekiyor.
Bu tür bir vakada nasıl bir yol izlenir bilmiyorum ama bir an önce Samsun’daki toplu taşıma araçlarıyla ilgili bir çalışma yapılmalı. Tramvay duraklarının giriş kısımlarına dezenfektan ürünlerin yerleştirilmesi, ilk ve en önemli adım olacaktır. Otobüslerde, dolmuşlarda aynı yöntemin izlenmesi, olası bir facianın önüne geçebilmek adına ‘acil kodlu’ bir adım olarak duruyor. Her gün yüz binlerce Samsunlu, tramvay ile evden işe, işten eve gidiyor. Virüs bir yerden yayılacaksa, bunun için en uygun yer, tramvay gibi olacaktır. Bu nedenle, hızlı bir şekilde tramvaya odaklanılmalı! Dezenfektan ürünler, duraklarda bulundurulmalı. Samkart’ını cihaza okutan kişi, hemen ardından bu dezenfektan ürünlere ulaşabilmeli.
Corona virüsü kadar, oluşturduğu panik ortamı da son derece ciddi! Sağlık Bakanının kötü haberi vermesiyle birlikte, herkeste bir tedirginlik başladı ki bu haklı bir tedirginlik. Korona Virüsünün paniği, kendisinden daha büyük bir hal aldı. Bu tedirginliği en aza indirmek için yerel yöneticilere büyük görev düşüyor. Resmi kurumların giriş ve çıkışlarında, toplu taşıma araçlarında, fuar alanlarında, okullarda ve kentin kalabalık noktalarında mutlaka dezenfektan ürünler vatandaşlara sunulmalı.
Alınan önlemlerin düzenli olarak Samsunlulara duyurulması da, oluşan panik ve tedirginlik ortamını yumuşatacaktır. Samsun Valiliği genel kontrolünde, Samsun Büyükşehir Belediyesi ve Samsun Sağlık İl Müdürlüğü koordinesinde gerçekleştirilecek bu çalışmalarla ilgili düzenli bilgi verilmesi, bu anlamda son derece önemli! ‘Tedirgin olmayın’ demek yerine, ‘Virüsün yayılmaması için şu çalışmaları yapıyoruz’ diye bilgilendirmeler, basın ve sosyal medya aracılığı ile ve sık sık yapılmalı.
Şu kucaklaşma, tokalaşma işine de, en azından virüs etkisini yitirene kadar son vermek en iyisi olacaktır. Birbirimize sarılmadan, öpmeden, tokalaşmadan da iletişim kurabileceğimizi bilmeliyiz. Bu konuda karşınızdaki kişiyi uyarmaktan çekinmeyin. Zira bu hem onun hem de sizin iyiliğiniz için. Kimse kimseye kırılmasın, alınmasın. Virüs geçene kadar ‘Seni uzaktan sevmek, aşkların en güzeli’ demeyi öğrenmeliyiz.
Sağlık gibi önemli bir konuda provokasyon peşinde olanları da görmezden, duymazdan gelin. En güvenilir kaynağın, Sağlık Bakanlığının olduğunu unutmamalıyız. Hep birlikte, dikkat ederek, hijyene özen göstererek bu beladan kurtulacağımıza inanmalıyız.
Uzun Lafın Kısası;
Şehri yönetenler, özellikle tramvay ve diğer toplu taşıma araçlarında dezenfektan uygulamaları arttırarak, bizler de kucaklaşma tokalaşma işlerini azaltarak ilk ve önemli adımı atmış olacağız. İnşallah ülkemiz, bu virüs belasını en az hasarla atlatır ve kimse hayatını kaybetmeden etkisini kaybetmiş olur!