Yakın zamanda 112 Acil Servis’i aradınız mı? Ben aradım! Bir siyasetçi ağabeyimi ziyaret etmiştim. Sohbet ederken fenalaşan ağabeyim, bir anda yere yığıldı. Bizi duymuyor, herhangi bir tepki vermiyordu. Biraz korku, biraz panik halinde 112’yi aradım. Telefona bakan hanımefendiye, 1 dakika kadar bilgi verdim. Hastanın durumunu, bulunduğumuz konumun detaylarını anlattım. Bir yandan da gözüm, yerde yatmakta olan ağabeyimde! Telefonun ucundaki hanımefendi, hatta kalmamı söyleyerek beni bir başka hatta aktardı. Telefona bakan kişi bana ne olduğunu sordu! Şaşkınlık içerisinde, ne olduğunu az önce anlattığımı söyledim. Evet, bir daha baştan ne olduğunu, nerede olduğumuzu anlatmak zorunda kaldım! Yani bir acil vakayı ve bulunduğumuz konumu iki kez anlattıktan sonra ancak ambulans yola çıktı.
Yanımıza gelen ambulans ekibinin yaklaşımı çok iyiydi! Onlara sözüm yok. Aksine insan böyle bir sağlık ordusuna sahip olduğu için gururlanıyor. Ancak benim anlamadığım, acil bir durumda neden diyalogların bu kadar uzatıldığı ve iki kez bilgi verilmek zorunda kalındığı. Zira bu durumu sadece benim yaşamadığımı ve konudan herkesin muzdarip olduğunu öğrendim. Acil çağrı merkezlerinin birleştiğini ve polis, ambulans, itfaiye, jandarma gibi acil ekiplerin tek bir merkezden yönlendirildiği bilgisine ulaştım.
Eski sistemin daha başarılı olduğunu söylemekten çekinmiyorum! Arıyordun, bilgiyi veriyordun, ekipler sana ulaşıyordu! Yeni sistemin oluşturduğu mağdur sayısının her gün daha da arttığını fark ettim. Emekli öğretmen bir büyüğümüzle oturduk geçen gün. Eşini çok kısa bir süre önce kanserden kaybetmiş. Hastalığın son evrelerinde, neredeyse her gün acillik olmuşlar. Bu sistemle de o dönemde tanışmış. Eşinin bilinç kaybı yaşamaya başladığı ilk an, bir korku ile telefona sarılmış. 112’yi arayarak durumu anlatmış, adres bilgisini vermiş. Hattan ayrılmaması istenmiş onun da! Sonra aktarıldığı hat üzerinden telefona bakan kişi yine aynı bilgileri isteyince sinirlenmiş! Allah kimseye yaşatmasın ama gözünüzün önünde canınız gidiyorken sakin olmak imkansız! Sinirle birkaç ağır söz kullanmış ve telefonu kapatmış. Kucaklamış eşini, evden çıkıp kendi imkanıyla hastaneye yetiştirmeye karar vermiş! Ambulans göndermekte başarısız olan çağrı merkezi, kendilerine hakaret ettiği gerekçesiyle adamdan şikayetçi olunca, polis ekipleri kapıya dikilmiş!
Ben tam bu hikayeyi dinlerken bir başka dostum da söz girdi! Aracıyla giderken bir trafik magandasına denk gelmiş. Yolda sekiz çizen ve şoförünün alkollü olduğu aşikar olan o aracı şikayet etmek için 155’i aramış. Hangi acil hattı ararsanız arayın, 112 komuta merkezine bağlanıyorsunuz zaten. Yine aynı şekilde konu dinlenmiş, konum alınmış, plaka belirtilmiş ve ardından başka hatta aktarım yapılmış. Tekrar baştan anlatmak zorunda kalınca, o dostum da telefonu kapatmış.
Acil durum! Adı üzerinde, acil durum! Düşünsenize, aracınızla giderken birden kalp krizi geçirdiğinizi hissediyorsunuz! Aracınızı sağa çekerek hemen 112’yi arıyorsunuz! Belki de saniyeler içerisinde, büyük bir ölüm kalım savaşı içine giriyorsunuz. Telefona bakan kişiye bilgiyi verdiniz! Ama acele etmeyin, hattan ayrılmayın. Aynı bilgileri bir daha vereceksiniz! Olur da ölmezseniz, o bilgileri yeniden vereceksiniz.
Samsun’da yeni çağrı merkezi düzeni nedir, ne şekilde işler bilmem. Belki de çok profesyonel bir ekip, üst düzey teknolojinin ürünü ekipmanlar kullanılıyor. Beni ilgilendiren kısmı, acil durumda kısa ve öz şekilde nasıl iletişim kurduğumuzdur. Şu an başarılı bir iletişim ortamı oluşmadığı ortada! Umarım bu durum kısa sürede çözülür. Zira bu sistemle uzun süre gitmeyeceği belli. Birileri, bu sistem gecikmesi sebebiyle ölebilir, büyük sıkıntılar yaşayabilir. Günde 3 bin civarında çağrının ulaştığı çağrı ve komuta merkezi için ACİL bir düzenleme şart!
Uzun lafın kısası;
Amacım bir sistemi eleştirmekten öte mevcut bir hatalı uygulamanın son bulmasıdır. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın öncülüğünde, dev bir orkestra gibi çalışan ve pandemi sürecine damga vuran sağlık sisteminden, herkes gibi bende gurur duyuyorum. Dünyaya model olan, böylesi bir sağlık sistemi içerisinde, acil durum kısmının başarısız olması kabul edilemez. Bu durum polise ulaşma noktasında da geçerli. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, vatandaşın polise ulaşması için bütün kolaylıkların sağlanması yönünde hassas olduğunu biliyoruz. Bir kadın, kendisini takip eden şüpheliyi polise ihbar etmek istese, iki kez durumu ve konumu bildirmek zorunda kalmasın!
Sevgiyle, sağlıkla kalın…