Vicdan böyle birşey işte; birisi ihanete uğrayacaksa kendimden de olmasa üzülüyorum.
Yaklaşık 22 yıldır Milli Görüş hateketine ihanet edenleri Aynel yakin gördük. Kimileri yerini beğenmedi, kimileri lideri beğenmedi, kimileri oyu beğenmedi. Di di di... Nicelerini gördük Göz yaşlarını parkelerinin kollarına silerek; Allah omrumuzden alsın hocamıza versin, bu dava hak davadır bu davadan dönen alcaktir serefsizdir diyenleri...
Vallahi sevgilerinde haddi aşanlarıda, nefretlerinde haddi aşanlarında; her köşe başında, her istasyonda... yığın yığın hem hocasını hem davasını terkederek ihanet ettiklerine üzülerek şahit oldum...
Bu günlerde ise ne gidene, ne de gelene fazlaca üzülmüyorum. Nedendir diye soracak olan olursa; alıştık artık gelenin de gidenin de bizden birşeyler kopartıp gitmesine...
Her neyse demem odur ki; ihanet ihanet ihanet...
Hz Ademden günümüze her doğrunun karsinda; zalim duzenden nemalanan çoklar varoldu. Dünyanın sonuna kadarda var olacak. Birileri hakkı savunacak birileri batılı savunacak. Bu mücadele sonrasi malesef zahiren birileri memnun olacak birileride üzülecek.
Ana meseleye gelecek olursak 22 yıldır tek başına iktidar olanların diktatorlugunu biraz olsun torpuleyecek fırsat yakalayanlarin; zor da olsa farklı ziyniyetlere ragmen bir mutabakat ile ittifak kurup aday çıkardıkları Kemal Kılıçdaroğlu meselesidir. Kemal Kılıçdaroğlu bu seçimlerde geçmiş siyasi yanlislarin tersine önce ahlak ve maneviyat, hür ibadet, üretim, adil bolusum, komple özgurkuk vs söylemleri ile halkın karşısına cikdı... Beğenildi beğenilmedi ama Millet ittifakinin Cumhurbaşkani adayı oldu...
Lakin, hep birseyler ters gitmeye devam ediyor ve hala 6 benzemez teşkilat içersinde Kemal beye karşı bir alçak görme, hakir görme, benimsememe gibi bir tutum devam ediyor. O yüzden eğer millet ittifakı bu seçimlerde iddali olmak istiyorsa ince kendi teşkilatlarını ikna etmek ve birliği saglamak mecburiyetindedir. Kaldı ki Kemal bey de halkın iknasindan önce kendi etrafını teşkilatını bu ittifaka ve kendisine saygı duymayı ogutlemelidir.
Üzulerek söylemeliyim ki; Kemal bey bırakın ittifakı; etrafında konuslanan sözde ozgurlukcu demokrat ve Atatürkcu kesimin yanlizlastirilmasina maruz kalacak. Kısaca kendi avanesinin ihanetine ugrayacak kanisindayim.
Hele adaylar netleşsin, millet vekili adaylıkları kesinlessin ak koyun kara koyun tam manasiyla ortaya çıkacak.
Ben deniz Kemal Bey'in samimiyetine inanıyor, Cumhurbaşkanı olabilse dediklerinin de bir çoğunu gerceklestirebilecegine zannediyorum. Lakin, yukarıda bahsettiğim gibi yıllardır Kemal Bey'in yanında konuclanan, yıllardır Cumhuriyet ve Atatürk posterlerinin ardında itibar kazanıp piyasa yapanların; belki tehdit ve belkide müthis pazarliklar sonrasinda başta kendisine ve Millet ittifakina ihanetlerini yaşayarak göreceğiz gibime geliyor... (Bu bir tahminden öte gidişat...)
Çünkü Pasta büyük ve pahalı, kimse kimseye yerini makamını teslim etmeyecek gibi bir hava hissediyorum.
Baksanıza Sayın Muharrem İnce bile bu sene ilk defa oy kullanacak 6 milyon seçmen gencin, kattiyen mevcut iktidara oy vermeyecek 5 milyona yakın oyuna kilitlenip; Geçen dönem kendini aday yapan Kemal Kılıçdaroğlu'na rakip olup mevcut iktidarın yolunu otobana çevirdi.
Kimse bana abidik gubudik yorumlar yapmaya kalkmasın herşey aleni apacik ortada...
Ya))) Kemal Kılıçdaroğlu..! Hz Huseyinin peygamber soyundan gelmesi zulme ihanete uğrayıp şehit edilmesine engel olamadığı gibi, sizinde seyid olup peygamber soyundan gelmeniz ve doğruyu bulup doğruda mücadele etmeniz kendi icinizdekilerin ihanetine engel olamayacak gibi...
Bir tavsiye: Hz Hüseyin zulme rıza göstermedi, onu zulme ayaklandiranlar savaş yerine gelmeyip ihanet ettiler. Ama o davasından geri adım atmayip şehit olmayı göze aldı.
Sizde hak olan yolda ihanete ugrasaniz da vazgeçmeyin. Belki zahiren şehit olmaz, siyasi hayatınız biter ama; inanın batınen şehitlik sevabı alırsınız.
Benden bu kadar...