Kur’ân-ı Kerîm’de Yahudiler, bozgunculukları, inkârcı tavırları, kibirli olmaları, ihanetleri, peygamberlere ve
Müslümanlara karşı düşmanca tavırları nedeniyle çoğu ayetlerde eleştirilmektedir. Yahudiler tarih boyu bulundukları coğrafyalarda ve yasadiklari medeniyetlerde hep sorun çikarmis fitne fesatın merkezi olmuşlardır. Gercekte korkak olsalarda güç merkezlerinin etrafina cullanip zenginlikleri ve seytani yaklasimlarıyla guc merkezlerini kendilerine mahkum edip o gucleri kendi çikarlari icin zalimce kullanmislardır.
Ama varoldukları tarih boyu dünya insanligini helake götürecek yaktiklari her fitne ateşi yüce yaratıcının seçtiği kişi ve topluluklar tarafından tarafindan her dafasinda engellenmiştir.
Bu soylediklerim insanlarin kendi menfaat ve kanaatlerine göre yazdiğı bir tarihi vesika degil, dunyanin sonuna kadar Allah'ın koruması altinda olacak Kuranda Maide suresi 5/64 ayetlerinde açik olarak “Her ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa Allah
onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışırlar” diye beyan edilmektedir.
Kuran'da Yahudiler nasil beyan edilmişse, bugunde gazzede çocuklari yaslilari kadinlari ve hastanelerde cihaza bagli yasayan hastalari dahi öldurmekten huzur buluyor; dunyanin her santimetresinde fitne atesi yakip etrafinda keyif narasi atmaya devam devam ediyorlar . Ama onlara karsi mucadele etmesi gereken müslumanlar ise; malesef Kuranin beyan ettigi müslumanlardan cok farklı...
Yani Kurana gore bugunku fitneyi fesadi ve zulmu korukleyen yahudiler ayni. Fakat fitneye fesada ve zulme karsi durmasi gereken müslumanların kaliprasyon ayarları bozuk.
Sakın beni yanlıs alamayın ama lutfen Allah Kur'an'da
müminin özelliklerinden kisaca nasıl bahsediyor bir bakın..!
• Müminler ancak Allah'a kulluk ederler. O'ndan başka zihinlerinde ilahlaştırdıkları hiçbir varlık yoktur. (Fatiha, 1/1-7; Nisa, 4/36)
• Allah'tan korkup-sakınırlar. Allah'ın yasakladığı veya rızasına aykırı olan bir şeyi yapmaktan çok çekinirler. (Âl-i İmran, 3/102; Yasin, 36/11; Tegabün, 64/15-16; Zümer, 39/23)
• Yalnızca Allah'a güvenirler. (Bakara, 2/249; Tevbe, 9/25-26)
• Allah'tan başka hiç kimseden korkmazlar. (Ahzab, 33/39)
• Allah'a şükrederler. Bu nedenle ekonomik yönden darlıkta ya da bollukta olmaları onlara herhangi bir üzüntü ya da böbürlenme vermez. (Bakara, 2/172; İsra, 17/3; İbrahim, 14/7)
• Kesin bilgiyle iman etmişlerdir. Allah'ın rızasını kazanmaktan dönmek gibi bir düşünceye asla kapılmazlar. Her gün daha şevkli ve heyecanlı biçimde hizmetlerini sürdürürler. (Hucurat, 49/15; Bakara, 2/4)
• Kur'an'a kuvvetle bağlıdırlar. Tüm hareketlerini Kur'an'a göre düzenlerler. Kur'an'a göre yanlış olduğunu gördükleri bir tavırdan hemen vazgeçerler. (A'raf, 7/170; Maide, 5/49; Bakara, 2/121)
• Sürekli Allah'ı anarlar. Allah'ın her şeyi gören ve işiten olduğunu bilir, sürekli Allah'ın sonsuz kudretini hatırda tutarlar. (Âl-i İmran, 3/191; Rad, 13/28; Nur, 24/37; A'raf, 7/205; Ankebut, 29/45)
• Allah karşısında acizliklerini bilirler. Mütevazidirler. (Ancak bu, insanlara karşı aciz görünmek ve ezik tavırlar sergilemek demek değildir.) (Bakara, 2/286; A'raf, 7/188)
• Her şeyin Allah'tan olduğunu bilirler. Bu nedenle hiçbir olay karşısında telaşa kapılmaz, her zaman serinkanlı ve tevekküllü davranırlar. (Tevbe, 9/51; Teğabün, 64/11; Yunus, 10/49; Hadid, 57/22)
• Ahirete yönelmişler, asıl hedef olarak ahireti belirlemişlerdir. Ancak dünya nimetlerinden de faydalanır, dünyada da cennet ortamının bir benzerini oluşturmaya çalışırlar. (Nisa, 4/74; Sad, 38/46; A'raf, 7/31-32)
• Sadece Allah'ı ve müminleri dost ve sırdaş edinirler. (Maide, 5/55-56; Mücadele, 58/22)
• Akıl sahibidirler. Her an ibadet bilincinde olduklarından sürekli dikkatli ve uyanıktırlar. Devamlı olarak müminlerin ve dinin lehine akılcı hizmetler yaparlar. (Mümin, 40/54; Zümer, 39/18)
• Tüm güçleriyle Allah adına inkarcılara, özellikle inkarcıların önde gelenlerine karşı büyük bir fikri ve fiili cihad ederler. Hiç yılmadan ve gevşemeden mücadelelerini sürdürürler. (Enfal, 8/39; Hac, 22/78; Hucurat, 49/15; Tevbe, 9/12)
• Hakkı söylemekten çekinmezler. İnsanlardan çekindiklerinden dolayı gerçeği açıklamaktan geri kalmazlar. İnkar edenlerin haklarında söylediklerine, alay ve saldırılarına aldırmazlar, kınayıcıların kınamasından korkmazlar. (Maide, 5/54, 67; A'raf, 7/2)
• Allah'ın dinini tebliğ etmek. Çeşitli biçimlerde insanları Allah'ın dinine davet ederler. (Nuh, 71/5-9)
• Baskıcı değillerdir. Merhametli ve yumuşak huyludurlar. (Nahl, 16/125; Tevbe, 9/128; Hud, 11/75)
• Öfkelerine kapılmazlar, hoşgörülü ve bağışlayıcıdırlar. (Âl-i İmran, 3/134; A'raf, 7/199; Şura, 42/40-43)
• Güvenilir insanlardır. Son derece güçlü bir kişilik sergiler, etraflarına da güven telkin ederler. (Duhan, 44/17-18; Tekvir, 81/19-21; Maide, 5/12; Nahl, 16/120)
• Baskı ve zulüm görürler. (Şuara, 26/49, 167; Ankebut, 29/24; Yasin, 36/18; İbrahim, 14/6; Neml, 27/49, 56; Hud, 11/91)
• Zorluklara katlanırlar. (Ankebut, 29/2-3; Bakara, 2/156, 214; Âl-i İmran, 3/142, 146, 195; Ahzap, 33/48; Muhammed, 47/31; Enam, 6/34)
• Zulümden ve öldürülmekten korkmazlar. (Tevbe, 9/111; Âl-i İmran, 3/156-158, 169-171, 173; Şuara, 26/49-50; Saffat, 37/97-99; Nisa, 4/74)
• İnkarcıların saldırı ve tuzaklarıyla karşılaşır, alaya alınırlar. (Bakara, 2/14, 212)
• Allah'ın koruması altındadırlar. Aleyhlerinde kurulan tüm tuzaklar boşa çıkar. Allah, onları tüm iftira ve tuzaklara karşı koruyarak, onları üstün kılar. (Âl-i İmran, 3/110-111, 120; İbrahim, 14/46; Enfal, 8/30; Nahl, 16/26; Yusuf, 12/34; Hac, 22/38; Maide, 5/42, 105; Nisa, 4/141)
• İnkarcılara karşı tedbirlidirler. (Nisa, 4/71, 102; Yusuf, 12/67)
• Şeytanı ve yandaşlarını düşman edinmişlerdir. (Fatır, 35/6; Zuhruf, 43/62; Mümtehine, 60/1; Nisa, 4/101; Maide, 5/82)
• Münafıklara karşı mücadele eder, münafık karakterlilerle birlikte olmazlar. (Tevbe, 9/83, 95, 123)
• İnkarcıların zorbalıklarına engel olurlar. (Ahzab, 33/60-62; Haşr, 59/6; Tevbe, 9/14-15, 52)
• Birbirlerine danışarak (istişare ile) hareket ederler. (Şura, 42/38)
• İman etmeyenlerin gösterişli yaşantısına özenmezler. (Kehf, 18/28; Tevbe, 9/55; Taha, 20/131)
• Zenginlik ve mevkiden etkilenmezler. (Hac, 22/41; Kasas, 28/79-80; Nahl, 16/123)
• İbadetlere titizlik gösterir, namaz, oruç ve benzeri ibadetleri dikkatle yerine getirirler. (Bakara, 2/238; Enfal, 8/3; Müminun, 23/1-2)
• Çoğunluğa değil, Allah'ın verdiği kıstaslara uyarlar. (Enam, 6/116)
• Allah'a yakınlaşmak, örnek bir mümin olmak için gayret sarfederler. (Maide, 5/35; Fatır, 35/32; Vakıa, 56/10-14; Furkan, 25/74)
• Şeytanın etkisine girmezler. (A'raf, 7/201; Hicr, 15/39-42; Nahl, 16/98-99)
• Atalarına körü körüne uymazlar. Kur'an'a göre hareket ederler. (İbrahim, 14/10; Hud, 11/62, 109)
• İsraftan kaçınırlar. (Enam, 6/141; Furkan, 25/67)
• İffetli davranırlar ve Allah'ın istediği şekilde evlenirler. (Müminun, 23/5-6; Nur, 24/3, 26, 30; Bakara, 2/221; Maide, 5/5; Mümtehine, 60/10)
• Dinde aşırılığa kaçmazlar. (Bakara, 2/143; Nisa, 4/171)
• Fedakardırlar. (İnsan, 76/8; Âl-i İmran, 3/92, 134; Tevbe, 9/92)
• Temizliğe dikkat ederler. (Bakara, 2/125, 168; Müddessir, 74/1-5)
• Müminlerin arkasından konuşmaz, kusurlarını araştırmazlar. (Hucurat, 49/12)
• Haset etmekten kaçınırlar. (Nisa, 4/128)
• Allah'tan bağışlanma dileyenlerdir. (Bakara, 2/286; Âl-i İmran, 3/16-17, 147, 193; Haşr, 59/10; Nuh, 71/28)
Vs. Vs ....
Yani degerli dostlarim..! Özetleyecek olursak, Kudüsün özgürlüğü için bayrakların yarıya indirilmesi, insani yardım ve kınama tanam ama asla yetmez. Kudüs'ün özgürlüğü icin Kurallara ve konjonktüre göre değil; Kur'an'a göre yaşayıp ve Kur-an nizamıni yeryüzünde hakim kılmak için ölümü hiçe sayıp cihad eden "Selahattin Eyyubi" gibi olmak gerekir...
Allah hepimize Kurana göre yasayarak rizasini kazanmayi nasip etsin...
Üçgünlük dünya..!
Temel Armutçu
Not: Uzun olmuş demeyin. Diyen zaten yolunu tutmustur . Elestirmek yerine tefekkur etmek daha iyidir...
Temel Armutçu