Gözle görünmeyen tehlike: UV ışınları
Yaz döneminde artan ultraviyole (UV) ışınları, cilt sağlığı kadar göz sağlığı üzerinde de ciddi riskler oluşturuyor. Uzmanlar, UV ışınlarının gözle görülemeyeceği ve hissedilemeyeceği için fark edilmeden zarar verebildiğini belirtiyor. Göz sağlığına yönelik yapılan güncel araştırmalar, uzun süre UV ışınına maruz kalan bireylerde katarakt gelişme riskinin %60 oranında arttığını ortaya koyuyor.
Bu risk yalnızca yaşlıları değil, 20’li ve 30’lu yaşlardaki bireyleri de kapsıyor. Özellikle çocuklar, yaşlılar ve açık renk göz yapısına sahip kişiler bu dönemde daha dikkatli olmalı.
Güneş gözlüğü en etkili önlem
UV ışınlarına karşı en etkili korunma yollarından biri güneş gözlüğü kullanımı. Uzmanlara göre, güneş gözlüğü kullanmak katarakt, sarı nokta hastalığı, kuşkanadı ve kornea hasarı gibi birçok sağlık sorununun önüne geçebiliyor. Aynı zamanda gözlerin sürekli kısılmasını da engellediği için, göz çevresindeki kırışıklıkların oluşmasını da geciktiriyor.
Katarakt belirtileri kişiden kişiye değişiyor
Katarakt hastalığı genellikle görme kalitesinde azalma ve bulanıklık ile kendini gösteriyor. Ancak bu belirtiler, mercekteki bozulmanın yerine göre farklılık gösterebiliyor. Uzmanlar, kataraktlı bireylerde gölge görme, renkleri soluk algılama, gece görme zorluğu, çift görme, göz yorgunluğu ve baş ağrısı gibi belirtiler görülebileceğini ifade ediyor.
Katarakt tedavisinde cerrahi yöntemler ön planda
Uzmanlara göre, katarakt ilaçla tedavi edilemiyor. Ancak modern cerrahi teknikler sayesinde oldukça başarılı sonuçlar elde ediliyor. Katarakt ameliyatlarında, bulanıklaşan doğal mercek çıkarılıyor ve yerine yapay göz içi mercek yerleştiriliyor. Bu mercekler, hastanın yaşam tarzına göre özelleştirilebiliyor.
Günümüzde tek odaklı merceklerin yerini çok odaklı, “Premium mercekler” almış durumda. Bu mercekler, hastaların uzak, yakın ve orta mesafede gözlüksüz şekilde net görmesini sağlıyor. Özellikle trifokal mercekler, üç mesafede de netlik sunarken, EDOF (Extended Depth of Focus) mercekler loş ışıkta daha konforlu bir görüş sağlıyor ve ışık parlamalarını azaltıyor.
Ancak her hasta bu gelişmiş mercekler için uygun olmayabiliyor. Uzmanlar, bu noktada hekimin deneyimi ve cerrahinin uygulandığı merkezin donanımının tedavi başarısında belirleyici olduğunu vurguluyor.
Göz sağlığı ihmal edilmemeli
Gelişen teknoloji sayesinde, katarakt tedavileri sadece görmeyi düzeltmekle kalmıyor; aynı zamanda bireylerin yaşam kalitesini de önemli ölçüde artırıyor. Doğru zamanda, doğru yöntemle yapılan bir müdahale, bireylere hem daha net bir görüş hem de daha aktif bir yaşam sunabiliyor.