Genetik Bulgular Türklerle Bağlantıyı Güçlendiriyor

Altay bölgesindeki antik İskit mezarlarından elde edilen DNA örnekleri üzerinde yapılan son genetik analizler, İskitlerin bazı Y-kromozom haplogruplarının (özellikle R1a'nın belirli alt dalları) günümüz Altay Türkleriyle benzerlik taşıdığını ortaya koydu. Bu bulgular, İskitlerin genetik olarak Türk halklarıyla yakın ilişki içinde olabileceği tezini destekliyor.

Türk tarihçileri Zeki Velidi Togan ve İbrahim Kafesoğlu gibi önemli isimler, İskitlerin örf ve adetlerinin, özellikle hayvan üslubundaki sanatları ve kurgan tipi mezar geleneklerinin Orta Asya Türk kültürleriyle derin paralellikler gösterdiğine dikkat çekiyor.

Dilsel ve Kültürel İpuçları

Çin kaynaklarında İskitlere atfedilen "Sai" ve "Sai-Wang" gibi isimlerin, bazı araştırmacılar tarafından erken Türk dilleriyle ilişkilendirilebileceği öne sürülüyor. Bu konuda henüz kesin bir bilimsel mutabakat bulunmasa da, dilsel izlerin de İskit-Türk bağını destekler nitelikte olabileceği belirtiliyor.

İrani Tez: Dil ve Kültürde İranî Etkiler

Öte yandan, İskit kökenine dair farklı bir görüş ise İrani tez üzerinden şekilleniyor. Bazı tarihçiler, İskit dilinden günümüze ulaşan sınırlı sayıdaki kelime ve özel isimlerin Eski Farsça ve Avesta diliyle benzerlik gösterdiğini savunuyor. İskit mitolojisindeki bazı unsurların da erken dönem İran kültürleriyle paralellik taşıdığı iddia ediliyor.

Bu görüşü destekleyen önemli bir argüman ise günümüzdeki Osetçe dilinin, İskitçe, Alanca ve Sarmat dillerinden türemiş olabileceği yönündeki dilbilimsel tespitler.

Karma Bir Yapı mı?

Günümüzde tarih ve genetik bilimlerinde öne çıkan genel yaklaşım, İskitlerin homojen bir halk olmadığı, aksine farklı etnik unsurların bir arada yaşadığı büyük bir konfederasyon yapısına sahip oldukları yönünde. Bu nedenle İskitleri tek bir ırk veya kültüre indirgemek yerine, çok katmanlı bir kimliğe sahip oldukları görüşü ağırlık kazanıyor.

Son genetik veriler ve kültürel karşılaştırmalar, İskitlerin önemli bir bölümünün Türk halklarıyla yakın genetik ve kültürel bağlar taşıdığını gösteriyor. Ancak İrani etkiler de tamamen göz ardı edilmiyor. Gelecekte yapılacak arkeogenetik ve dilbilimsel çalışmalar, İskitlerin kökenine dair daha net cevaplar sunabilir.