1995’te Gün Yüzüne Çıkan Amisos Hazinesi
Samsun’un Baruthane Tümülüsleri’nde 1995 yılında gerçekleştirilen kazılar, Karadeniz arkeolojisinin en değerli buluntularından birini gün yüzüne çıkardı. “Amisos Hazinesi” olarak adlandırılan bu koleksiyon, MÖ 4. yüzyıla tarihlenen altın taç, küpe, kolye, bilezik gibi mücevherlerden oluşuyordu. Buluntuların büyük bölümü bugün Samsun Müzesi'nde sergileniyor.
VI. Mithridates’in Kayıp Hazinesi Söylentileri
Bölgede yıllardır anlatılan bir başka hikâye ise Pontus Kralı VI. Mithridates’in kayıp hazinesine dayanıyor. Roma İmparatorluğu’na karşı yürüttüğü savaş sırasında hazinesini Amisos ve çevresine sakladığı ileri sürülen Mithridates’in serveti, bugüne kadar resmi kazılarda bulunamadı. Ancak bu iddialar, define avcılarının dikkatini çekmeye devam ediyor.
Antik Tüneller ve Saklı Geçitler
Samsun’un farklı bölgelerinde, özellikle İlkadım ilçesinin eski mahallelerinde, antik dönemlere ait olduğu öne sürülen yeraltı tünelleriyle ilgili söylentiler mevcut. Bu tünellerin, dönemin tüccarları veya kralları tarafından hazineleri saklamak amacıyla inşa edildiği iddia ediliyor. Ancak bu yapılar ya henüz keşfedilmedi ya da modern kentleşme nedeniyle yok oldu.

Sit Alanının Kaldırılmasıyla Tarih Tehlikede Mi?
Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Samsun Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından Kalkancı, Karasamsun ve Baruthane mahallelerinin sit alanı statüsünün kaldırılarak yapılaşmaya açılması, bölgede hızla başlatılan inşaat kazılarıyla birlikte çeşitli tarihi eserlerin kaybolduğu iddialarını beraberinde getirdi. Vatandaşlar, bazı mezar odalarında bulunan değerli eşyaların koruma altına alınmadan bölgeden çıkarıldığını öne sürüyor.
Samsun’un Arkeolojik DEĞERİ
Amisos, tarihi boyunca Perslerden Helenlere, Romalılardan Pontus Krallığı'na kadar birçok medeniyete ev sahipliği yaptı. Ancak hem belgelenmiş arkeolojik hazineler hem de halk arasında anlatılan efsaneler, kentteki kültürel mirasın yeterince korunmadığını gözler önüne seriyor. Uzmanlar, Samsun’un tarihi potansiyelinin hem turizm hem de bilimsel kazılar açısından değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.