“O iyi insanlar, o güzel atlara binip gittiler” diyor ya üstad Necip Fazıl
Dün akşam üstadın o veciz sözüne Samsun da şahit olduk.
İyi bir adam sessiz sedasız, patırtısız gürültüsüz gitti. Gidişini cümbüşe çevirmek isteyenlere, insanlara külfet vermeyelim, pandemi kurallarını çiğnemeyelim, mesai arkadaşlarımızla vedaşalım, helalleşelim yeter dedi.
İlkadım ilçesinin okul müdürlerinin davet edildiği mütevazi bir yemekle veda etti dostlarına. Allahaısmarladık dedi ve yola çıktı..
Samsun Anadolu Lisesi'nde müdür olduğu yıllarda tanışmıştık. Kadıköy Lisesinde başlayan malum öğrenci hareketlerinin Samsun Anadolu Lisesi'ne sıçradığı, okulun önünde panzerlerin beklediği zamanda tayini çıkmıştı Samsun Anadolu Lisesi'ne… Navigasyonla geldiği okula , eylemcilerin arasından geçerek girmişti. İlk büyük imtihanını vermiş ve kazasız belasız eylemlerin bitmesini sağlamış, akabinde hakkında uydurulan her şeyi havada bırakmıştı. Onun zamanında SAL(Samsun Anadolu Lisesi) başarıdan başka bir şey görmemişti.
Bizim dostluğumuzda o günlerde başlamıştı…
15 Temmuz'un karanlık günlerinde, akşam nöbetlerinde söylemişti ilk defa isminin İlkadım ilçe Müdürlüğü için geçtiğini, doğru olanın yardımcısı Allah’tır ya… öyle de oldu. Bir sürü enkazın arasından çıktı ve ilçe müdürü oldu. Bahisler açıldı, eskimiş müdürlerin kimi 3 ay mühlet verdi. Kimisi 6 ay ömür biçti. Kurumdaki sayısız sıkıntı, devrik il müdürünün sürekli gönderdiği müfettişler, ekmeği kesilen ihaleciler daha nicesi. Hepsine direndi. Kimseye diklenmedi ama dik durdu. Mazlumlara Yunus, zalimlere Yavuz oldu. Tehdit edildi, tenkit edildi ama, elif misali dimdik durarak doğruluktan ayrılmadı. Gün geçtikçe teveccüh arttı. Teveccüh arttıkça tevazusu da arttı. Bunlar birilerini rahatsız etti. “Dur” demeye kalktılar soruşturma üstüne soruşturma açtılar. Hiç ceza almadı. Sabretti, kimseyi suçlamadı. Ama arsız, utanmaz, omurgasız, şahsiyetsiz güruhun, hiç durmaya niyeti yoktu. Durmadılar da. Sonunda başardılar. Bakan bey, nerede çalışmak istediğini sorduğunda “Samsun” olmasın dedi. Samsun kaybetti önemli bir değeri. Çalışkan bir müdürü, kimsesiz öğretmenlerin hamisini, firavunlaşmaya çalışanların karşında duracak Musa'sını kaybetti.
O yeni bir maceraya yelken açtı. Artık mesai sonrasına bırakıp, yanlış bir imza atmayayım diye içinde kaybolduğu evrakların üstünde Bodrum İlçe Milli Eğitim müdürlüğü yazacak.
Yolunda bahtında açık olsun koca “yürekli müdür”.
Doğrular asla kaybetmez, sen kaybetmedin ama, Samsun kaybetti.
Fani olanların hevesiyle değil baki olanların aşkıyla çalıştıkça asla kaybetmeyeceksin...