Kendi Etini Yiyende Var Dudaklarını Diken De!

TAKİP ET

Cezaevlerinde bazı hükümlülerin dudaklarını diktiği hatta bazılarının da kendi etini kesip yediği öğrenildi.

 

Cezaevlerinde artan şikayetler üzerine Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, cezaevlerinde yaşananlara dair Meclis'e bilgi verdi. 

Yıldırım’ın verdiği bilgiye göre Türkiye genelinde 296 kapalı, 70 açık, 6 çocuk cezaevinde 195 bin tutuklu, hükümlü bulunuyor. 15 Temmuz sonrası başlatılan operasyonlarında alınan 34 bin ve bunun dışındaki 6 bin tutukluyla cezaevleri kapasitelerini aştı. Adli kontrol ve denetimli serbestlikle tahliye olanlara karşı, doluluk oranı yüzde 104’e ulaştı.

 

AVUKAT GÖRÜŞMELERİ KAYDA ALINIYOR

15 Temmuz’dan sonra avukat görüşmelerinin kayda alındığını doğrulayan Genel Müdür Yıldırım, bunun 667 sayılı KHK’ya dayanılarak savcının talimatıyla yapıldığını ve ‘örgütlerin yönlendirmesi, içeriye talimat vermesi veya gizli mesajların engellenmesi’ amacı taşıdığını belirtti. Yıldırım, iç çamaşırı ve çoraplara uyuşturucu emdirilip cezaevine sokulması gibi somut örnekler nedeniyle bu giyeceklerin cezaevleri kantininden alınması şartı getirildiğini vurguladı. 

 

 

"KENDİ ETİNİ KESİP YİYEN HÜKÜMLÜ VAR"

İntihar sayılarının AB ülkelerinden daha az olduğunu belirten Yıldırım, "Ancak önlenebilir her bir intihar vakasını önleme hedefimiz var. Bu noktada intiharı tamamen önlemek mümkün değil. En son savcımız şortunun ipini çıkarmak suretiyle intihar etmişti. İpsiz şort verelim desek, bir başka vaka da nevresiminin kenarını kesmek suretiyle intihar etmişti. Dünyanın hiçbir yerinde olmadığı gibi bizim ülkemizde de intiharın önlenmesi mümkün değil" dedi.

Şikayetlerin büyük bölümünü  oluşturan ve 'A Takımı' olarak ifade edilen müdahale timleri için Yıldırım, "Şu an itibariyle 10’un üzerinde kendi dudağını diken hükümlümüz var; bir hastalık. Kendi etini kesip yiyen hükümlü var. Bu durumlarda gerektiğinde müdahale edebilecek şekilde özel giysili bir birimin olması zorunludur. A Takımı -ki benim tasvip ettiğim bir ifade- ani müdahale ekibi, bir terbiye vasıtası değildir; bir önleme mekanizmasıdır.” ifadelerinde bulundu.