Çocuğunuzun Hareketlerine Dikkat Edin!

TAKİP ET

Eşiniz ve siz, küçük çocuklarınızın yanında akıllı telefonlarınızla konuşuyor, mesajlaşıyor ve onlarla çeşitli işlemler yapıyor musunuz? – Tabii ki.

 

– Telefonu da ona vermiyorsunuz.

– Eee evet… Ne var bunda?

– Ne olduğunu sonradan hep birlikte göreceğiz. Ne olur, sadece sorularımı yanıtlar mısınız?

– Başka seçeneğim olmadığına göre buyurun…

 

 

– İlkokula veya ortaokula giden çocuğunuzu, siz televizyon izlerken, odasına ders çalışmaya gönderiyor musunuz? Ya da, size göre uyku saati gelen çocuğunuzu baskıyla uyuması için zorluyor musunuz?

– Yok, birlikte televizyon izliyoruz, sonra da o rüyasında derslerini yapıyor… Böyle soru mu olur? Elbette odasına göndererek ders çalışmasını söylüyoruz.

 

– Peki, yaşı kaç olursa olsun; çocuğunuza harçlık verirken, içinde bir miktar kağıt para bulunan cüzdanınızı onun gözünün önünde açarak, aralarından uygun olan en ufak kağıt parayı seçip çocuğunuza veriyor musunuz?

– Vallahi, ben de akıllı başlı sorular soracağınızı düşünmüştüm baştan… Ellilik, yüzlük verecek halimiz yok herhalde.

– Söz gelimi, doktorun çocuğunuza yasakladığı, bal, çikolata, tatlı…gibi herhangi bir gıdayı kendiniz için sofranızda bulunduruyor musunuz?

– O biliyor zaten. Yasak sadece ona geçerli. Bizim yememize alıştı. Rahatsız olmuyor artık.

– Bu kadar soru ile maksat hasıl olmuştur. Size teşekkürlerimi sunuyorum. Şimdi, bir Uzak Doğu ülkesinde, bir turist vatandaş ile siyah ve iri bir boz ayının olayını size nakletmeye çalışacağım. Sonra da siz, yukarıda bize verdiğiniz cevaplar hakkında uzun uzun düşünmeye devam edebilirsiniz.

– Merakla dinliyorum.

– Geçtiğimiz günlerde, “ Tayland’ın Phetchabun bölgesinde yer alan bir tapınakta kan dondurucu bir olay yaşandı. Şöyle: Tapınağı ziyarete gelen 36 yaşındaki N. Promatee adlı bir turist, tapınakta özel, çukur bir bölgede tutulan son derece iri ve gelişkin, simsiyah bir boz ayının bulunduğu çukura yukarıdan halatla içi pirinç dolu bir kova sarkıtıyor.

Ayının çok sevdiği pirince ulaşmasına ise izin vermiyor. Pirinci ona gösteriyor, tam ulaşacağı zaman da kovayı yukarıya çekiyor. Adam, “ayının aklıyla” böylece bir süre alay ediyor. Gittikçe asabileşen ve hiddetlenen ayı, aniden iki ayağının üzerine kalkarak adamı bir darbede çukura çekiyor.

 

Ayı, çevredeki insanların cılız müdahalelerine aldırmaksızın adamcağızı yerden yere çalıyor. Onu dakikalarca hırpalıyor. Neredeyse aklını yitirmek üzere olan kişi, görevlilerin son anda yetişip ayıyı zıpkınla yaralamaları sonucu adamcağızı, son nefesini vermeden kurtarıyorlar…”

(03.08.2017/milliyet.com.tr).

Sonuç:

Özendiği bir eşyadan,

İzlemek istediği televizyondan,

Eline alıp incelemek istediği telefondan,

Sevdiği bir yiyecekten,

Sahip olmayı çok istediği paradan, ” göstere göstere” engellenen, uzaklaştırılan akıl sahibi birer varlık olan çocuklarınızın size karşı olan öfkelerinin, olaydaki ayının öfkesinden daha düşük olduğunu sakın düşünmeyin.

Fark şurada ki, çocuğunuz “akıl” sahibi bir varlıktır. Uzun süre katlanmayı, tahammülü dener. Kendine yetecek seviyeye geldiğinde de, ona yaptıklarınızın faturasını çok daha pahalıya size ödetebilir.

Çözüm:

1. Çocuğunuzun dersleri, ödevleri bitene kadar evde televizyon açılmamalıdır.

2. Ebeveynler, çocukların yanında cep telefonlarıyla konuşmaları şöyle dursun, üzerlerinde dahi bulundurmamalıdır.

3. Çocuğun yemesi içmesi sağlığına zararlı olan yiyecekler ve içecekler evde uluorta kullanılmamalıdır.

4. Çocuğa verilecek harçlık, diğer paraların varlığı gösterilmeden verilmelidir…vs.