Natavan Aleskerova, güzel sanatlarda tercih edilmesi gereken dallar

TAKİP ET

Güzel sanatlar ile uğraşmanın dinlendirici ve kendinizi geliştirmenin iyi bir yol olduğunu belirten Natavan Aleskerova, onlarca güzel sanat dalları arasından hangi bölümü tercih etmeniz gerektiğine ışık tutuyor. Natavan Alaskerova, güzel sanatlarda seçim yapmanın, hayatınızın geri kalan yıllarını şekillendireceğini söyledi.

Şöyle düşünmekte de fayda var. Teknolojiyle,bilgisayar ve internetle bu kadar haşır neşir olan bir neslin güzel sanatlarla içiçe olması hem kendileri için hem de toplum için çok faydalıdır. Çünkü güzel sanatların her bir alanı (Azerbaycan dilinde ‘ince senet’ , İngilizce’de ‘fine arts’, Fransızca’da ‘beaux-arts’ diye geçer. Hepsinde de anlam aynıdır.) insanın ruhuna dokunup tüm sinir sistemini sakinleştiren,enerjisini  doğru bir şekilde yönlendiren,kişiyi dengeleyen,tamamlayan,bütünleyen bir uğraşı değil midir? Hele hele küçük yaşlardan itibaren güzel sanatlar eğitimi alan evlatlarımızın büyüyünce ne kadar da hassas, asil,merhametli kısacası tüm pozitif özellikleri içinde barındıran bir karaktere sahip olacağını görebilirsiniz.

Yazımızın başında teknoloji ve internet dedik. Bu konuya özellikle geri dönmemiz gerekir. Çünkü dijital çağımızın gelecek nesilleri hem olumlu,hem de olumsuz anlamda ne kadar etkilediğini görüyoruz. Saatlerce ellerinden ipad,telefon düşürmeyen çocuklar,iki lafı bir araya getirip kendilerini ifade etmekte dahi zorlanıyorlar,mantık yürütme ve analiz yapma yetilerini zamanla kaybediyorlar. Peki biz bu duruma nasıl müdahale edebiliriz?


Natavan Aleskerova

Onları güzel sanatların bir dalıyla küçük yaşlardan itibaren tanıştırıp  farklı alanlara odaklanmasını sağlarsak dış uyarıcıların zararı etkilerinden korumuş olur, hem sosyal hem de akademik alanda daha başarılı bireyler olarak yetişmesine el uzatmı oluruz.

Küçük yaşlardan itibaren bale kursuna başlayıp kendi vücudunu tanıyan,esneklik kazanıp hem fiziksel,hem ruhsal olarak gelişen,müzikle uyumlanmayı öğrenen bir Yasemin..

Ya da  daha farkındalığını yeni kazanmış olmasına rağmen minicik elleriyle piyano tuşlarında gezinen, hem ritme hem el pozisyonuna riayet edip doğru parmak numaralarıyla doğru notaları basmaya çalışan bir Şükran... 

Veyahut elleri yeni kalem tutmaya başlarken hayallerini ifade etmek için,renkleri,çizimleri kullanmaya çalışan bir Sayid..

Çocuk yaşında olmasına rağmen tüm sözleri,cümleleri,koca koca paragrafları ezberleyip,spot ışıklar altında özgüvenle dolu bir tiyatro oyunu sunmaya çalışan bir Melisa...

İşte tüm bu örnekler,tüm bu çocuklar bizim çocuklarımız,bizim geleceğimiz,bizim umutlarımız.. Ve onları en güzel şekilde yetiştirip dünyaya faydalı olmasını sağlamak bizim elimizde. Emek vermeli,yönlendirmeli,koşullar sağlamalı,imkanlar yaratmalı,maddi ve manevi destek olmalıyız.

Sanal ekranlarda sunulanları izleyip dijital köleler olarak yetişip yalnızlaşması ne kadar bizi ileriye götürebilir? Tabi ki teknoloji,internet tüm bu kavramlar kötü olarak algılanmasın; aksine doğru şekilde kullanıldığında kesinlikle çok bilgilendirici ve eğitici olduğunu düşünüyorum.Ama tüm bunların yanında onların güzel sanatların bir dalıyla ilgilenmesini sağlarsak; disiplinli,sorumluluk sahibi,planlı,odaklanması güçlü,duyarlı,analitik yönü kuvvetli,mantıklı ve aynı zamanda merhametli,kısacası bütüncül,dengeli ve hem ruhsal,hem de fiziksel anlamda tam sağlıklı bireyler olmasına katkıda bulunuruz.