Atakum'da AK Parti'ye seçimi İshak Taşçı mı kaybettirdi?

TAKİP ET

İshak Taşçı'nın Atakum Belediyesi'ne AK Parti'den tekrar aday gösterilmemesi üzerime yerine Zihni Şahin'in aday gösterilmişti. AK Parti'nin seçimlerde belediyeyi CHP'ye kaptırması parti içerisinde 'Atakum'u kim sattı' sorusunun yöneltilmesine neden oldu.

Eski Atakum Belediyesi Başkanı İshak Taşçı, 31 Mart yerel seçimlerinde AK Parti Adayı Zihni Şahin'in seçimi kaybetmesi ile ilgili olarak Ali Yılmaz Ergen'in köşe yazısında yaptığı ihanet vurgusu üzerine, "İhanet ettiğimi ispat etsinler AK Parti'den istifa ederim" açıklaması yaptı.

ATAKUM'A İHANET EDİLDİ

'Seçimler ve İhanet' başlıklı köşe yazısında Ali Yılmaz Ergen, Atakum'da eski başkanlar Metin Burma, Adem Bektaş, İshak Taşçı dönemi ve seçimleri nasıl kaybettikleri ile ilgili analizler yaparak Cumhur İttifakı adayı Zihni Şahin'in ise seçimi kaybetmesinde daha öncekilerde olduğu gibi ihanet olduğunu yazmıştı. 

TAŞÇI TELEFON AÇTI
Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ali Yılmaz Ergen'in köşe yazısında, suçlamaların adresi olarak kendisini göre İshak Taşçı, Ergen'e telefon açtı.

ERGEN BU ŞEKİLDE AÇIKLADI

‘Seçimler ve İhanetler’ başlığı ile yazdan sonra eski Atakum Belediye Başkanı İshak Taşçı'nın kendisini aradığını belirten Ergen, bugünkü yazısında ise şun ifadelere yer verdi: "Yazıda kimsenin ismi zikredilmemişti ve genel bir yazıydı. İhanet tek kişiyle sınırlı olamaz. Bir kişi tek başına birine seçim kaybettirebiliyorsa, o kişi güçlü kişidir, büyük adamdır. 'Yazıyı okuyanlar beni arıyorsa, ihanet edenin benim olduğuma kanaat getirmişler ki, beni arıyorlar. Yoksa niye arasınlar. Siz beni mi kastettiniz?” diye sorunca, hayretler içinde kaldım. Bir seçimde ihanet olmaz, ihanetler olur. Bir adayı tek kişinin ihaneti kolay kolay yıkamaz, ihanetler yıkar.  Biz de o yazıda zaten ihanetlerden bahsettik. Atakum seçimi iyice masaya yatırılsın, incelensin, bakınız karşınıza neler çıkacak. 'Benim zerre kadar ihanetimi ispat etsinler, AK Parti’den hemen istifa ederim…” diyebilen, bu kadar iddialı konuşabilen bir adam, bu telefonu neden açma gereği duyar, bu algıya nasıl varır? Üstelik yazıda kimsenin tek kelime bile ismi yokken. Kişinin beyanı esastır. İshak bey, ‘Ben zerre kadar ihanet içinde olmadım’ diyor. Eyvallah… Ama hala aynı algıyı taşımakta ısrar ediyorsa, o zaman; güçlü kişidir, büyük adamdır."