CHP Milletvekili Hayati Tekin, Taşeron'a Kadro Konusunda Açıklama Yaptı

TAKİP ET

CHP Samsun Milletvekili Hayati Tekin bir TV Kanalına telefon bağlantısıyla yaptığı konuşmada, 'Matruşka gibi oyun içinde oyun, film içinde film demiştim. KHK ile yapılacak işlemler sıkıyönetimin devamı gibidir, yani sıkıyönetiminde alınan kararlar Kanun Hükmünde Kararname ile uygulanır. Sıkı yönetim varsa taşören işçinin yasasının Kanun Hükmünde Kararnameye dayatılması gerekir.Öncelikle bunu sormak gerekiyor.

 

Burada tabirime devam ediyorum, matruşkanın TBMM’nden kaçırılarak Saray’a götürülmesi demektir. Mecliste de aynı oyunlar devam edecekti, çünkü mecliste en azından bir muhalefet partisi olarak birçok tasarıyı haketmek istedikleri birçok kazanımı, tasarıyı ve işçi kadrolarını biz buraya dahil edilmesini isteyecektik. Örneğin Halk Eğitim Öğretmenleri veya Kamu İktisadi Teşekküllerinde çalışan insanların dahil edilmesi. Yani birçok kesimde çalışan insanların bu konuda beklentisi var. Örneğin, belediyelerde, tarımda veya mevsimlik işçilerin veya geçici işçilerin dahil edilmesi gibi. Bunları kaçırmak için böyle bir düzenleme yapılıyor. Benim dediğim tasarı en az 1 milyon işçi kardeşime denk geliyordu, (1 milyon 50 bin civarı) ama şimdi burada tahmin ediyoruz ki, 200-250 bin kişiye kadro verilecek onlar da kadro aldık zannedecek, aslında burada ne üzülecek, ne de sevinilecek bir şey var. Bu tamamen elde insanları tutarak oy avcılığı yapmaktan öte bir şey değil, çünkü diyelim ki bizim yaptığımız hesaplamalara göre 1 milyon 50 bin kişinin tamamına kadro verilse bütün işçiler yarın sevinçten uçup davullar çalsalar bunun amacı zaten bütün hedef. Başkanlık sistemi için 2019 seçimlerinde karşıya geçmektir.

KHK’NIN AMACI TAŞOREN YASASINI MECLİSTEN KAÇIRMAKTIR

Karşıya geçtikten sonra bırakın bu mevcuttaki işçi kardeşlerimizin kadro almasını mevcutta çalışan, kadrolu işçi kardeşlerimizle 657’ye tabi memurlar bile yasa güvencesini kaybedecekler. Her yıl herkes 1 er defa sözleşme imzalayacak. Hal böyleyken kadro alamayan gruplara da peyder pey veriyoruz, o grupları da yani 2. aşamada alacağız, bu grupları da 3. aşamada alacağız, bunları da 4. aşamada alacağız diyerek peşinden koşturmaktır. Tabiri caizse balığa olta atmak gibi bir şey, yeme gelsin, yakalayalım. Yakalandığı zamanda zaten toptan padişahlık sistemiyle hepsinin hesabı görülecek. Onun için bugünkü bu konu tamamen bir aldatmacadır. Aldatmacadan da öte giderek tamamen Saray’ın eline verilmiş ve Saray istediği gibi ona verdim, buna vermedim, size sonra, öbürlerine daha sonra diyerek aldatmaca yapacaktır. Yani Kanun Hükmünde Kararnamenin amacı bu olayı tamamen Meclisten kaçırıp, TBMM’de konuşulmasını, tartışılmasını, diğer sosyal kesimlere de kadronun verilmesini, asgari ücretin konuşulmasını kaçırmak için, konuşulmadan, bu konu dillendirilmeden, biz verdik oldu, vermedik kaldı. Demek maksadıyla yapılmış bir düzenlemedir. Bu meclise de hakarettir. İnsanlara da hakarettir. İşçi kardeşlerimize, beklentisi olan ailelerde hakarettir.

Biz olaya böyle bakıyoruz. Konuşulmasın, tartışılmasın. Biz bunu gözden kulaktan insanların zihninden kaçıralım. Biz verirsek verelim, vermezsek vermeyelim gibi bir ulufe dağıtan bir padişah zihniyetidir. Başka bir şekilde de tarif etmek mümkün değil.” Diyerek sözlerini tamamladı.