Akıllı Şehir Nedir? Samsun'a Neler Kazandıracak?
Samsun Büyükşehir Belediyesi, Turkcell ve Huawei ile Akıllı Şehir İşbirliği protokolü imzaladı. Peki Akıllı şehir nedir, akıllı şehir ne işe yarar, akıllı şehir Samsun'a ne kazandıracak?
Samsun'da bir otelde düzenlenen törende Huawei Türkiye Genel Müdürü Li Shen, Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu ile Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Zihni Şahin, işbirliği protokolünü imzaladı.
İmza töreninde Türkçe konuşma yapan Shen, Huawei'nin dünyanın 170'i aşkın ülke ve bölgesinde faaliyet gösterdiğini söyledi.
Dünya nüfusunun üçte birine hizmet sağladıklarını aktaran Shen, "Bu çalışmalar kapsamında, Türkiye de her şehri ve bölgesiyle Huawei için son derece önemli ülke konumunda. Bu vesileyle oldukça yoğun faaliyet gösterdiğimiz bu ülkeye, dünya çapındaki ileri teknolojimizin de katkısıyla 5G, nesnelerin interneti, yapay zeka, bulut, akıllı ve güvenli şehir ile buna benzer gelecek odaklı çözümleri daha fazla adapte etmek için çalışmaya devam ediyoruz." dedi.
Shen, ekonominin dijitalleştiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Türkiye ve dünya ekonomisi dijitalleşiyor ve artık daha akıllı hale geliyor. Bu dijitalleşmenin gerçekleşmesi için de artık akıllı ülkeler ve akıllı şehirlerin daha yaygın şekilde hayata geçmesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da yol gösterdiği şekilde önemli gereklilik. Samsun, ekonomik hacim ve altyapı açısından Karadeniz Bölgesi'nin ve Türkiye'nin önde gelen şehirlerinden biri olma özelliğine sahip. Projenin tüm paydaşları olarak Samsun'da, Türkiye'ye örnek teşkil edecek 'Akıllı Şehir' projesini devreye almak için mutabakata vardık. Bu projeyle, Samsun halkının en güncel akıllı şehir teknolojilerini herkesten önce deneyimlemesini ve dijital dönüşümün nimetlerinden şehrin birçok noktasında herkesin faydalanmasını amaçlıyoruz."
Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu ise dijitalleşmenin önemine dikkat çekerek,
"Türkiye'nin dijitalleşmesi Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın açıkladığı 100 günlük eylem planının bir parçası. Ülkemizde her şey nasıl belediyelerle başladıysa dijitalleşme de şehirlerle başlayacak. Tarımın, su kaynaklarının ve ulaşımın dijitalleşme hamlesi de bugün Samsun'la başlıyor. Samsun'un çok genç insan kaynağı var. Bu genç nüfusa yeni dünyanın imkanlarından yararlanmak için gerekli fırsatları sunmalıyız. Bunun yolu dijitalleşmekten geçiyor. 4.5G'ye geçerken Samsun Türkiye'nin en hızlı ili olarak öne çıkmıştı. Bu sefer de Samsun'u Türkiye'nin en akıllı şehirlerinden birisi yapabilmek için Samsun Büyükşehir Belediyesi ve Huawei ile bu işbirliğine imza atmış olmaktan mutluluk duyuyoruz." dedi.
Akıllı şehir trafik sorununu çözecek
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Zihni Şahin de kentin önemli sorunlarının başında trafiğin geldiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bir çok şehirde olduğu gibi Samsun'un da en büyük problemi trafik olarak dikkati çekiyor. Bu sorunları çözmek için Huawei ve Turkcell ile anlaşmalar yaptık. Aramızda devamlı bilgi akışı gerçekleşiyor. Önemli olan Samsun'un trafik ve diğer problemlerini hallederek daha yaşanabilir ve huzurlu kent haline gelmesini sağlamak. Bütün çabamız bu yönde ilerliyor. İnşallah bu girişimler bizlere faydalı olur. Türkiye'de İstanbul, İzmir ve Bursa gibi bir çok şehirde trafik açısından büyük sıkıntılar yaşanmakta. İnşallah Samsun bu kadar büyük bir sıkıntı yaşamaz. Yaptığımız bu anlaşma inşallah sıkıntılarımızı gidermede yardımcı olur."
Protokol çerçevesinde Turkcell ve Huawei Samsun'da, akıllı şehir, akıllı ulaşım, akıllı tarım, akıllı sayaç, akıllı park ve benzeri alanlarda ortak işbirlikleri ve teknik çözümler geliştirecek.
Turkcell, projenin uygulanması için gerekli sabit genişband (FBB), mobil genişband (MBB) ve NB-IOT bağlantı hizmetleri ile veri merkezleri vasıtasıyla bulut bilişim hizmetlerini sağlayacak.
Huawei ise proje çerçevesinde akıllı ulaşım, akıllı su ve akıllı park çözümleri de dahil olmak üzere dikey çözümlerin yanı sıra IP ve IT ürünlerinin teminini yapacak.
Akıllı Şehir Nedir?
Nesnelerin interneti kavramının hayatımıza girmesiyle birlikte, onun alt dallarından biri olan akıllı şehir kavramıyla da sürekli karşılaşıyoruz. Wikipedia’ya daki tanımına göre akıllı şehir, şehrin varlıklarını yönetmek için çeşitli bilgi ve iletişim teknolojilerinin ve nesnelerin interneti çözümlerinin şehirdeki bütün altyapı ve kamu hizmetlerine entegre edilmesine dayanan bir kentsel gelişim vizyonudur. Buradaki şehir varlıklarından kastı ulaşım sistemleri, enerji tesisleri, su şebekesi ve atık yönetimi ve sağlık hizmetleri gibi kamu hizmetleri. Akıllı şehir konseptinin amacı ise şehirdeki verimliliği ve yaşam kalitesini artırmaktır. Ama akıllı şehir konseptini tam olarak anlayabilmek için detaya inmek gerekiyor. Biz de bu yazımızda akıllı şehir konseptini biraz daha yakından inceleyeceğiz ve bu alandaki uygulamalara göz atacağız.
Akıllı Şehir Konsepti
Akıllı şehir konsepti, temelde 6 farklı alanın birleşiminden meydana geliyor. Bu alanlar; akıllı çevre, akıllı ekonomi, akıllı toplum, akıllı ulaşım, akıllı yaşam ve akıllı yönetim. Şimdi bu alanlara ayrı ayrı göz atalım.
Akıllı Çevre:
Akıllı çevre, temel olarak akıllı binaları ve akıllı enerji şebekelerini kapsıyor. Akıllı binalar ve akıllı enerji şebekeleri, su ve elektrik tüketiminin azaltılmasında ve çevreye daha duyarlı yaşam alanları oluşturma açısından büyük önem taşıyor.
Akıllı Ekonomi:
Şehir ekonomileri, akıllı şehirlerin oluşturulmasında son derece önemli bir yere sahiptir. Avrupa Birliği, akıllı ekonomi için vurguladığı en önemli unsur da paylaşım ekonomisidir. Paylaşım ekonomisi, sahibi tarafından az kullanılan bir gerecin ya da hizmetin kullanılmadığı zamanlarda başkalarına kiralanmasına dayanan bir ekonomi modelidir. Bunun dünyadaki en iyi örnekleri AIRBNB ve Uber olarak gösterilebilir.
Akıllı Toplum:
Akıllı şehir olma yolunda en önemli etken hiç şüphesiz insandır. Her bir insanın topluma faydalı birer birey haline gelmesi için kişiye özel öğrenme, eğitimin ayrıştırılması ve yaşam boyu öğrenme gibi konulara önem verilmelidir. Bunları gerçekleştirmek de eğitimin dijital hale getirilmesiyle mümkün olacaktır.
Akıllı Ulaşım:
Ulaşımın akıllı hale gelmesi, daha yaşanabilir bir şehir açısından önem taşımaktadır. Özellikle metropollerde, trafik sorunu yaşam kalitesini düşüren unsurların başında gelmektedir. Ulaşımın akıllı hale gelmesi de, seyahat sürelerinin kısalması ve trafik kazalarının azalması açısından büyük fayda sağlayacaktır.
Akıllı Yaşam:
Bu başlık altında sağlık hizmetlerinin akıllı hale getirilmesi ve akıllı evler gibi uygulamalar yer almaktadır. Bunların hepsi insanların yaşam kalitesini artırırken sağlık hizmetlerinin akıllı hale gelmesi tedavi süreçlerinin daha verimli ilerlemesini sağlayacak, akıllı ev uygulamaları ise enerji tüketiminin azaltarak ener maliyetlerinin düşürülmesini ve evin güvenliğinin daha rahat sağlanmasını mümkün kılacaktır.
Akıllı Yönetim:
Akıllı yönetim genel olarak, vatandaşlara sunulan hizmetlerin kalitesini artırmaya odaklıdır. Bu da şehirde bulunan sensörler aracılığıyla ve diğer yollardan elde edilen verilerin doğru bir şekilde analiz edilmesiyle mümkün olacaktır.
Akıllı şehir konsepti, şehirde oluşan sorunlara gerçek zamanlı olarak müdahale edebilme imkanı verir. Ve bu da şehirde yaşayan insanların ihtiyaçlarının, normal bir şehirdekine göre çok daha hızlı ve verimli bir şekilde karşılanmasını sağlar. Bununla birlikte nesnelerin internetinin var olduğu her alandaki gibi, akıllı şehirlerde de şehrin her tarafına yerleştirilen sensörler aracılığıyla toplanan veriler büyük önem taşıyor. Bu verilerin anlamlı hale getirilerek şehirdeki bütün bu akıllı sistemlerin nasıl daha verimli çalışabileceğine yönelik olarak kullanılması gerekiyor.
IBM, Cisco, Microsoft ve Scneider Electric gibi birçok global firma çeşitli akıllı şehir çözümleri üzerinde çalışmalar yapıyor. Ayrıca İsrail’de de akıllı şehir alanında çalışmalar yapan birçok firma bulunuyor. Arup adlı şirketin yaptığı araştırmaya göre, 2020 yılında akıllı şehir hizmetleri için global pazar büyüklüğünün yıllık 400 milyar dolar olması bekleniyor.
Avrupa’dan Akıllı Şehir Uygulamaları
Avrupa Birliği’nin akıllı şehir konseptini hayata geçirmek için önemli çalışmaları bulunuyor. Buna yönelik olarak Amsterdam, Barcelona, Madrid ve Stockholm gibi Avrupa’nın birçok büyük şehrinde akıllı şehir uygulamaları hayata geçirildi.
Amsterdam
Amsterdam’da akıllı şehir hareketi 2009’da başladı ve yerel halk, ticari işletmeler ve devletin ortak çalışması sonucu 79 adet farklı proje hayata geçirildi. Tüm bu projeler, şehrin gerçek zamanlı karar verme yeteneğini geliştirmek için kablosuz cihazlar aracılığıyla birbirine bağlanan bir platform üzerinden gerçekleştiriliyor. Akıllı şehir alanındaki çalışmalara yerel halkı da dahil edebilmek adına her sene, “Amsterdam Akıllı Şehir Yarışması” düzenleniyor ve şehrin yapısına uyan geliştirme ve uygulama teklifleri kabul ediliyor. Örneğin, bir şehir sakini tarafından geliştirilen Mobypark adlı uygulama, park alanı sahiplerine bu alanları belli bir ücret karşılığında başkalarına kiralama imkanı sunuyor. Bu uygulamanın meydana getirdiği veri, Amsterdam’daki trafik akışı ve park alanı talebini belirlemeye yardımcı oluyor. Ayrıca Amsterdam’da akıllı trafik yönetim sistemi bulunuyor. Bu sistem, yollardaki güncel seyahat sürelerini hesaplayarak bunu sürücülere bildiriyor ve onlara kullanabilecekleri en uygun rotayı seçmede yardımcı oluyor. Bunun yanı sıra, şehirdeki aydınlatma sistemi de akıllı. Bu akıllı aydınlatma sistemi, şehirdeki sokak lambalarının parlaklığını o bölgedeki insan yoğunluğuna göre ayarlama imkanı sunuyor.
Barcelona
Barcelona’da bu zamana kadar “CityOS” stratejisi kapsamında birçok akıllı şehir projesi hayata geçirildi. Bunlardan biri şehrin önemli parklarından biri olan Parc del Centre de Poblenou’da gerçekleştirildi. Parktaki sulama sistemine yerleştirilen sensörler sayesinde elde edilen veriler sonucunda, bitkiler için gereken su miktarı, bahçe işleri ekibine iletilebiliyor. Ayrıca Barcelona’daki otobüs ağı, şehirdeki en yayın trafik akışlarının veri analizine göre şekilleniyor. Şehirdeki akıllı trafik ışıkları da otobüslerin rotası üzerinde yer alan trafik ışıklarındaki yeşil ışık sayısını optimize ediyor. Bunun yanı sıra şehrin herhangi bir yerinde yaşanan acil durum sırasında, acil durum aracının (polis, ambulans, itfaiye vb.) tahmini rotası trafik ışıkları sistemine giriliyor ve GPS ve trafik yönetim yazılımı sayesinde, araç trafik ışıklarına yaklaştıkça ışıklar yeşile dönüyor. Bu sayede aracın olay yerine, mümkün olan en kısa sürede varması sağlanıyor.
Kaynaklar: Anadolu Ajansı, blog.iven.io