Corona nedir, Korona virüsü bulaşıcı mı, nasıl korunulur, belirtileri neler, neler yapılmalı?

TAKİP ET

Çin'den yayılan corona virüsü can almaya devam ediyor. Bir çok ülkeye sıçradığı belirtilen korana virüsü Türkiye'ye geldi mi? Corona'dan kaç kşi öldü, Korona virisünden kurtulmanın yolları neler, Korona virüsüne yakalanan neler yapmalı?

Dünya ocak ayının ilk günleri ile birlikte Çin’den gelen yeni bir çeşit zatürre salgını ile tanıştı. Çin’in orta bölgelerinden dünyaya yayılmaya başlayan bu koronavirüsün 2002’de 774 can alan SARS gibi hayvandan insana geçtiği sanılıyor. Fakat virüsün insandan insana bulaştığı yönündeki bulgular da hızla artıyor.

Peki bu hastalık, ilk tespitinden birkaç hafta sonra dünyada kaç kişiye bulaştı? Virüs nasıl yayılıyor? İşte 7 soruda yeni salgın hastalık hakkında bilinmesi gerekenler:

Şu ana kadar virüs kaç kişiye bulaştı? Kaç hasta hayatını kaybetti?

Çin 14 Ocak’ta 77 kişinin daha hastalığa yakalandığını açıkladı. Böylece hastalığa yakalananların sayısı ülkede 291’e yükseldi. Bu kişilerin çoğunluğu virüsün ilk görüldüğü yer olan Wuhan şehrinde bulunuyor. 11 milyon kişinin yaşadığı bu şehirde şu ana kadar 6 kişi hayatını kaybetti. 11 Ocak’ta 61 yaşındaki bir erkek, 15 Ocak’ta da 69 yaşında yine bir erkek hastalığa yenik düştü. 258 kişinin hastalığa yakalandığını belirten şehir yönetimi bunlardan 227’sinin hala tedavi edildiğini ifade etti.

Virüs nereden çıktı?

Virüsün ilk görüldüğü nokta Wuhan’daki bir balık pazarı. 1 Ocak’tan beri kapalı tutulan pazardaki birçok çalışan hastalığın semptomlarını taşıyordu.

Fakat adı balık pazarı olmasına rağmen pazarda yılan ve kuş gibi hayvanların da satıldığı bazı basın organlarına yansıdı.

Hastalığın belirtileri neler?

Bu yeni virüs zatürreye neden oluyor. Yani ağır ve ölüm riski taşıyan bir akciğer pnömonisine.

Belirtiler: Yüksek ateş, öksürük, boğaz ağrısı ve bitkinlik hissi. Pastör Enstitüsü’nden araştırmacı doktor Arnaud Fontanet’ye göre insanda etki gösteren koronavirüslerin yedinci çeşidi. Bu virüsler adını kendilerini sararak bir taç oluşturan protein kapsüllerinden alıyor.

Geçici olarak “2019-nCOV” adı verilen bu yeni tür virüs, genetik anlamda Şiddetli akut solunum yolu sendromu (SARS) ile yüzde 80 oranında benzeşiyor. Sars 2002 ve 2003’te hızla bulaşarak yüzlerce kişinin ölmesine neden olmuştu. Her ikisinin diğer bir ortak yanı da solunum yolu hastalığklarınaneden olmaları. Fakat uzmanlar bu virüsün SARS’tan biraz daha zayıf olduğu kanısına sahip.

Virüs insandan insana bulaşıyor mu?

Bu virüs hakkındaki en merak edilen bu soruya şu ana kadar Çinli yetkililer imkansız olmamakla birlikte çok zayıf bir ihtimal olduğu şeklinde yanıt veriyordu. Fakat geçen pazartesi Çinli bilim insanı Zhong Nanshan Çin devlet televizyonundan yaptığı açıklamada hastalığın insandan insana bulaştığının açıkça gözlemlendiğini duyurdu. Çinli yetkililer de Guangdong’da iki kişinin hastalığa bu şekilde yakalandığını açıkladı.

İngiliz araştırmacı Jeremy Farrar, Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada bu ihtimalin yüksek olduğunu belirtmişti.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ise virüsün kaynağının bir hayvan olabileceğini, yakın temas halinde ise insandan insana bulaşabileceği bilgisini uluslararası kamuoyuyla paylaşmıştı.

SARS gibi diğer virüslerde virüsün kaynağının bir hayvan olduğu ortaya çıkmıştı. Daha sonra ise virüs insandan insana bulaşmaya devam etmişti.

Inserm’e göre SARS 30 ülkede 8 bin kişiye bulaşırken hastalardan 774’ü hayatını kaybetti. 2002’den itibaren etkili olan salgın özellikle Çin ve Hong Kong’u vurdu.

Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS) ise ilk defa 2012’de Suudi Arabistan’da gözlemlendi. Develerden insanlara bulaştığı sanılan virüs, deve sütü ve dışkısına temas halinde insana bulaştığı ortaya çıktı. Ardından hastalık insandan insana da geçerek 1589 kişinin etkilenmesine 26 ülkede 567 kişinin ise hastalığa yenik düşmesine neden oldu.

Hastalık dünya geneline yayılabilir mi?

Şu ana kadar hastalığa yakalanların çoğunluğu Çin’in Wuhan şehrinde bulunuyor. Fakat sadece Çin’de bile salgın hastalık birçok büyükşehire yayılmış durumda. Pekin’de beş, Şanghay’da ise bir hasta virüs ile savaşıyor. Çin ve Güney Kore’ye giden iki Çin vatandaşında da bu virüsün izine rastlanıldı. Fakat Dünya Sağlık Örgütü bu kişilerin hepsinin Wuhan’da yaşamalarına rağmen aralarından bazılarının balık pazarına hiç gitmediğinin altını çizdi.

Avustralya’da bu gizemli virüsün izlerine şimdilik bir kişide rastlandı. Evinden çıkmasına izin verilmeyen bu kişinin Wuhan’da bir süre kaldığı biliniyor.

Hastalığın Çin’deki yeni yıl kutlamaları ve tatili sırasında meydana gelmesi salgının hızla bulaşma riskini artırıyor. Zira bu dönemde ulaşımda adeta bir göç dalgası hakim oluyor. Milyonlarca Çinli otobüs, tren ve uçakları kullanarak ailelerini ziyaret ediyor. Hastalığın yayılma riskine rağmen Pekin yönetimi şu ana kadar yolculuk yapılmasına bir kısıtlama getirmemiş durumda.

Salgının yayılmasını engellemek için hangi tedbirler alınıyor?

17 Ocak’tan beri Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Wuhan’dan yapılan uçuşlarda yolcuları özel analizlerden geçiriyor.

Virüse iki kişinin yakalandığı Tayland’da da havaalanlarındaki kontroller artırılmış durumda.

Hong Kong vücut sıcaklığı dedektörleri ile sınır kontrollerini gerçekleştirmeye başladı.

Avustralya’da Wuhan’dan gelen yolcular üzerinde özel testlerin yapılacağını ve kendilerinin sonuçlar alınana dek izole edileceğini açıkladı.

Şu ana kadar Uluslararası Sağlık Örgütü yolculuklara bir sınırlandırma getirilmesi konusunda bir öneride bulunmadı. Cenevre’de acil olarak toplanacak örgüt, küresel anlamda kamu sağlığı konusunda bir acil durum ilan edilip edilmemesi konusunu görüşecek.

Kaynak ; Medikritik Haber