Yıllardır özlemini çektikleri evlat hasretini koruyucu ailesi oldukları 2 kız çocuğuyla giderdiler

TAKİP ET

- Tokat'ın Reşadiye ilçesinde yaşayan Saynur Çetin:- "Anne hamile kalıyor, 9 ay onun hevesiyle yaşıyor. Ben anneliği karnımda değil de kalbimde hissediyorum. Çocuk özlemimi koruyucu aile olduktan sonra giderdim"- Alattin Çetin:- "İki güzel kızımız oldu. Önce birisi, sonra diğeri geldi. Bir çocuğa yardım etmek ayrı ama bir çocuğun sabaha kadar yaşadığını takip etmek ayrı bir şey"

TOKAT (AA) - EKBER TÜRKOĞLU - Tokat'ın Reşadiye ilçesinde yaşayan Saynur ile Alattin Çetin çifti, çocuk özlemlerini koruyucu ailesi oldukları 2 kız çocuğuyla giderdi.

Çocukları olmayan Çetin çifti, 2017 yılında Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne başvurarak 7 yaşındaki Sümeyye'nin koruyucu ailesi oldu. Çift, geçen yıldan bu yana da yine 7 yaşındaki Azra Sultan'ın koruyucu aileliğini üstleniyor.

Koruyucu aile yöntemiyle evlat sevinci yaşayan Saynur Çetin, AA muhabirine, İstanbul'da Kredi ve Yurtlar Kurumundan 5 yıl önce emekli olduğunu söyledi.

Emekliliğinin ardından eşinin babasına bakmak için Reşadiye'ye taşındıklarını anlatan Çetin, "Evliliğimde normal yoldan anne olamadım ama çok şükür, bugün 'anne' diyen çocuklarım var." dedi.

Yıllardır içinde çocuk özlemi bulunduğunu dile getiren Çetin, "Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne evlat edinmek için başvurduğumuzda, koruyucu aile sistemini anlattılar. Çok hoşlandık. Hemen kızımıza kavuştuk. Akabinde de ikinci kızımız oldu. Anne hamile kalıyor, 9 ay onun hevesiyle yaşıyor. Ben anneliği karnımda değil de kalbimde hissediyorum. Çocuk özlemimi koruyucu aile olduktan sonra giderdim." ifadelerini kullandı.

Alattin Çetin ise eşi Kredi ve Yurtlar Kurumunda çalıştığı için sürekli öğrencilerle içli dışlı hayat yaşadığını, birkaç çocuğu dışarıdan yardım ederek büyüttüğünü belirtti.

Onların da eşine, "anne" diye hitap ettiklerini aktaran Çetin, şunları kaydetti:

"Sonunda emekli olduk. Anne ve babaya bakmak için Tokat'a dönmeyi tercih ettik. Onlarla ilgilenirken, bakarken hanım burada boşluk içinde kaldı. Senelerdir çocuk yetiştirmek hep hayaliydi. Bir gün dedim ki, 'Neden olmasın, neden bu hayalini gerçekleştirmesin?'. Bir gün akşam, 'Yarın hazırlan, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne gidelim' dedim. Başvurduk. İki güzel kızımız oldu. Önce birisi, sonra diğeri geldi. Bir çocuğa yardım etmek ayrı ama bir çocuğun sabaha kadar yaşadığını takip etmek ayrı bir şey. Bunları tattık. Güzel bir duygu."