Temel Armutçu, 'Korona ve Para'

TAKİP ET

Cumhurbaşkanımızın 7 aylık maaşını bağışlayarak "Biz Bize Yeteriz Türkiyem" ana temasıyla başlattığı bağış kampanyası, takdir edilmekle birlikte yoğun şekilde eleştiriliyor. Eleştirinin ana konusu; tüm devletler coronavirus krizinin etkisini minimuma indirebilmek için vatandaşına para verirken, bizim devletin vatandaştan para toplaması. Diğeri de toplanacak paranın akıbeti.

Ak Parti, 18 yıllık iktidarını kutuplaştırmaya ve ötekileştirmeye borçlu olduğunu  çok iyi biliyor. Ve bundan da asla vazgeçmeyecek gibi...

Birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz şu kaos gunlerinde; iktidarin bir yardım kampanyasında bile söz sahibi olma hak ve selahiyetini sadece kendisinde görmesi ve bu bağlamda yardım yapmak isteyen muhafelet belediyelerine karşı takınılan tavır, tutum ve davranışlarını asla kabul etmiyorum.

Coronavirus dünyaya yeni bir milat yaşatıyor, dünyayı değiştiriyor. Rusya, ABD'ye askeri uçaklarla tıbbi malzeme gönderiyor, askeri konvoyları İtalya sokaklarında geziyor. Trump, Çin'le ortak çalışmadan bahsediyor. İtalyan halkı kendilerine yardıma gelen Kübalı doktorları alkışlayarak karşıladılar. Çinli doktorlar İtalya ve İspanya'da hayat kurtarmaya çalışıyor. Askeri tatbikatlardaki düşman hedefler, görünmeyen düşmana karşı müttefik oldular.

Bütün dünya artık şunu idrak ediyor; kendini kurtarmanın yolu, yok etmekten değil kendinden olmayanı kurtarmaktan geçiyor.

Biz ise; muhalefet belediyeleri yardım kampanyası yapamazlar, iktidar olarak illa ben yaparım zihniyetine sahip olarak, bağış toplarken bile milleti senden-benden diye ayırmakla meşgulüz.

Belediyelerin yardım kampanyalarını “devlet içinde devlet oluşturuluyor” düşüncesiyle engellemek, yardım çalışmalarını siyasi hesaplaşmaya çevirme olarak değerlendirilir. Yardımı sadece ben yaparım, başka kimse yapamaz anlayışı hizmeti değil partizanlığı gösterir.

Tam da burada ister istemez akıllara "yardım toplarken senden benden diye ayrım yapan bir zihniyet, yardım dağıtırken de senden benden diye ayrım yapar mı?" sorusu biranda takılıyor.

Fazla laf kalabalığına ve siyasi polemiğe girmeye gerek yok. Yardım meselesi bir şekilde ortak akıl ile çözülür aslında.
 
Ak Parti'nin 18 yıldır belki de iyiniyetle izlemiş olduğu siyaset tarzı ve ekonomik modeli yanlıştır ve çökmüştür.

Dünyada görülen bu salgın durumuna ister biyolojik savaş, ister ilahi bir uyarı deyin farketmez, bu yüzyılın en süratli yayılan pandemisinde Türkiye, geç ama yerinde tedbirlerle (eğitim ve öğretime verilen ara, 65 yaş üstü insanların izolasyon amaçlı almış olduğu ev karantinası, evde kal tavsiyesi) ve insanlarımızın da bu çağrılara büyük çoğunlukla uyması sebebiyle, ülkede hareketlilik yaklaşık %50 oranında yavaşlamış ve bu süreçte, diğer dünya devletlerine göre de daha başarılı olmuştur.

Her ne kadar yapılan test sayısı yeterli olmasa da nüfus yoğunluğu ve hasta sayısına göre vefat eden (Allah hepsine rahmet eylesin, mekanları cennet olsun) insanımız oranı bize gösteriyor ki, biraz daha dikkatle bu pandemiden en az hasarla çıkacağız inşaallah.

Bu sebeple başta Sağlık Bakanımız ve sağlık personeli olmak üzere, üslubunu ve siyasi yaklaşımını hiç beğenmesem de İçişleri Bakanına ve kolluk kuvvetlerimize, halkı paniğe kaptırmadan sürecin ilk ayağını  aldıkları hassas kararlarla iyi idare etmelerinden ötürü, kendi şahsım adına teşekkür ederim.

Allah (c.c.) bizleri ve tüm insanlığı bu sıkıntıdan kurtarsın ve bizi biz yapan değerlerimizde hepimizi birleştirsin.

Millet Caminde, Diyanet İşleri Başkanının İmamlığında, sosyal mesafe kuralına uyarak Cuma Namazı kılan seçilmişlerden olmasak da herkesin Cuma günü mübârek olsun.

Temel ARMUTÇU
Saadet Partisi Samsun İl Başkanı