Temel Armutçu; 'Hayatının her dönemi azimle dolu Necmettin Erbakan'

TAKİP ET

Prof.Dr.Necmettin Erbakan (29.10.1926-27.02.2011); Mühendis, İlim, Bilim, Fikir, Akademisyen, Siyaset ve Devlet Adamı, Eski Başbakan. Milli Görüş'ün kurucusu. Erbakan Hocamızın hayatının her safhası, ibretlerle ve azimli mücadelerle doludur.

Onu anlatmaya ne satırlar, ne de sayfalar yeter. 28 Haziran 1996 ile 30 Haziran 1997 tarihleri arasında Türkiye Cumhuriyeti'nin 54.Hükümetini DYP ile kurarak Başbakan oldu. 1 yıllık Başbakanlık döneminde; Türkiye ekonomisi %7,5 oranında büyümüş, Türkiye'nin GSMH'si Dünya toplamının binde 11,96'sından binde 12,37'sine yükselmiştir,

Kamu kuruluşları arasında havuz sisteminin kurularak rantiyeye aktarılan kaynaklar yatırıma yönlendirilmiş, dilinden hiç düşürmediği İslam Birliği'ni kurmak amacıyla D8'i kurmuş, işçi, memur ve emekli ücretlerine %130 ile %300 arasında zam vermiş, çiftçinin ürünleri hak ettiği taban ücretleri vermiştir. 28 Şubat 1997 Askeri Darbesine maruz kalmış olmasına rağmen, TSK mensupları hakkında asla olumsuz bir görüş beyan etmemiştir.

16 Ocak 1998 tarihinde Türkiye'nin en büyük partisi olan Refah Partisi, Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldığında "bu karar tarihin akışında bir noktadan ibarettir, atımızı alan yolumuzu da almadı ya" diyerek, taraftarlarını itidale ve sükûnete davet etmiştir. Siyasî hayatı; hem karşı görüşteki siyasi düşüncelerle, hem de kendi partisindeki ayrılıkçı ve tefrikacılarla mücadele ederek geçmiştir. O şahıslarla değil, fikirlerle mücadele etmiştir.

MSP'nin 15 Ekim 1978'de yapılan kongresinde Korkut Özal ve ekibi ile başlayan parti içi mücadelesi, FP'nin 14 Mayıs 2000'de yapılan kongresinde kendilerine "Yenilikçi Kanat" diyenlerin Genel Başkan adayı olan Abdullah Gül'e karşı Recai Kutan'ı destekleyerek devam etti. En yakınında durarak yıllarca siyaset yapan arkadaşlarınca fikirlerinin beğenilmemesi, siyaset tarzının tasvip edilmemesi, iktidara gelmek için bazı yolları meşru görmeleri, kendisini ve yakın arkadaşlarını "ak saçlı" ilan etmeleri gibi nedenlerle "Millî Görüş gömleğini çıkardık" diyenlerce terk edilmesi ile sürdü.

Saadet Partisi Genel Başkanı olan Numan Kurtulmuş ve birçok arkadaşının güya "vesayete" karşı çıkarak 1 Ekim 2010 tarihinde istifa ederek ayrılmaları ile nihayete erdi. Terk edilmenin en ağırı da galiba oğlunun terk etmesini görmesi olurdu ki Allah'tan görmedi. Bugün, rahmetli Erbakan Hocamızın vefatının 9.yılı. Bugün başta siyasiler olmak üzere, birçok kesimin temsilcilerinden Erbakan Hocamız ile ilgili methiyeler dinleyeceğiz. Ne kadar millî olduğu, ne kadar vatan sever olduğu, ne kadar emperyalizme karşı olduğu, ne kadar nezaketli ve kibar olduğu, ne kadar sabır abidesi olduğu, ne kadar dava eri olduğu, ne kadar ümmet bilincine sahip olduğu, ne kadar liderlik vasıflarına sahip olduğu gibi birçok meziyetleri sıralanacak.

Erbakan Hocamın, hayatta iken kıymetini bilmeyenlerin, siyasi mücadelesinde hep karşısında olanların, siyaset tarzını beğenmeyip terk edenlerin, siyasi düşüncesi gerekçe gösterilerek cefa çektirenlerin dizmiş olduğu methiyelerin, övgülerin ne anlamı var ki? Genel Başkanı olarak vefat ettiği ve "Millî Görüş'ün tek temsilcisi" dediği Saadet Partisi'ni eften püften meselelerle terk edip gidenlerin de methiyelerinin ve övgülerinin ne anlamı olabilir ki? Dün sağ iken Erbakan'a ve yoluna ihanet edenler, bugün Erbakan'ın resmine sahip çıkıp, yolundan gidenlere hakaret ediyorsa; dünden bugüne bir değişim yok demektir. Yaptıkları sadece takiyeden ibarettir. Ayrıca asıl mesele; Erbakan Hocamızın soyundan değil, yolundan gidenlere tabi olabilmektir. Çünkü O'nun yolu Sırat-ı Mustakim idi. Allah (c.c.) gani gani rahmet ve merhamet eylesin, mekânını cennet, makamını âlî eylesin.

Temel ARMUTÇU Saadet Partisi Samsun İl Başkanı